Çok sevdiğim birisinin çok hoşuma giden bir yakıştırması oldu Tamponlu Çirkin Çocuk.Şöyle aynaya baktığımda, bu kadar çirkin hale gelmiş suratım çok korkuttu ilk günler beni.Ama iyileşmeye başlıyorum yavaş yavaş.
*************
Ne kadar zor bir süreç Ameliyat süreci…Öncesi ne kadar zorsa, sonrası da o kadar zor oluyor. Öncesinde yapılan onca tetkik, insanın canını sıkıyor.Tetkikler temiz çıktıktan sonra ameliyatı beklemeye başlıyorsunuz. Ameliyat zamanı gelince sizi bir sedyeye bindiriyorlar ve uyanık halde ameliyathaneye götürülüyorsunuz.Kolunuza,size serum vermek için, taktıkları şeyin acısını o heyecanla hissetmiyorsunuz bile. Sonra uyuyorsunuz.Ölseniz bile anlamayacağınız bir uyku üstelik…
Birazcık olsun kendinize gelince, çevrenizde bir sürü sevdiğiniz insanı görüyorsunuz.İyice uyanmak istiyorsunuz, onlarla konuşmak istiyorsunuz.Ancak vücudunuz uykuya direnemiyor,yeniden düşüyor kafanız.
Bir kaç saat sonra artık uyanıp kendinize geldiğinizde acınız da yavaş yavaş başınıza vuruyor.Benim gibi bir sürü kemiğiniz kırılmışsa bir sürü de kanama…
************ *************
Burnumda bir tampon, zaten yıllardır düzgün nefes alamadığım ciğerlerim küfür ediyor bana. Uyuyamıyorum. Sabaha kadar yatağın içinde dönüp duruyorum.Ama yine de olmuyor.
Sabah iki tane yaşlı hasta getirdiler odaya.Bası yaraları var.Nedir diye sormayın sakın,normal yaralara hiç ama hiç benzemiyorlar.Onları yanımda tedavi ettiler. Yaşlı insanlara zaten çok üzülen bir insanım.Onların o çaresizliklerini görünce daha fazla duramadım hastanede. Zorla doktoru çağırttım.Kafama koydum çünkü gideceğim.Ve ikna ettim onu. Evrakları imzalayıp arkama bile bakmadım. (Umarım Allah bir gün beni böyle bir sınavla sınamaz)
Eve geldikten bugüne 4 gün geçti ve tamponların çıkması için hastaneye gitmek dışında hiçbir şekilde dışarı çıkamadım.Bir de burnumun kapalı olması yüzünden nefes alamadığım için, düşünülürse ev bana hapismiş gibi geliyor.Ama inanın bana, hastanede zor durumdaki insanları gördüğünüz zaman halinize binlerce kere şükür ediyorsunuz.